Ağrılı kadınlar dezenfektan üretecek
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ağrı Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri çalışmalarını basınla paylaştı.
TOBB Ağrı Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Edibe Yıldırım Demircan, ilkokul öğretmeninin etkisiyle girişimcilik hayatına başlamış. 2005 yılında Fırat Üniversitesi Veteriner Hekimliği'nden mezun olan Demircan, telekonferans yoluyla yaptığımız sohbette öğretmeninin dokunuşuyla değişen hayatını şöyle anlattı:
"Ağrılıyım. Şehrimizden sadece üniversite okumak için ayrıldım. 10 sene serbest muayenehane işlettim. Benim girişimci olmamda ilkokul öğretmenimin büyük bir etkisi var. Suzan Sürmeli ismi ama biz 'Balcı Ana' diyoruz. İlkokuldan onun öğrencisiyiz. Ben kendimi bildim bile, Suzan Hanım balcılık yapıyor. Türkiye'nin bal ihtiyacının çok büyük bir bölümünde onun katkısı var. Ben de veterinerlik yaparken, burada 594 köyü, ev ev, kapı kapı gezdim. Her evde birer çay içmişliğim, yemek yemişliğim var. Mesleğimle alakalı olarak bütün köylerle, meralarla iyi birer ilişkimiz var.
-200 ARIMIZ VAR
Aslıda yine de bal işine girmek aklımda yoktu. Ama veterinerlikten sonra, öğretmenimin işyerini sık sık ziyaret ediyordum. Köpekleri var. Onların aşılarını yapıyordum. Onun güleryüzü, pazarlamacılığı etkiledi beni. Manevi olarak çok sevdiği bir iş yaptığım, kazancının da iyi olduğunu gördüm. Bizim de köyde arazilerimiz var. 'Ben de denemeliyim' dedim ve oradan başladık. Bal üretiyoruz. İki kadın personel de bize yardımcı oluyor. Şu anda hem veterinerlik yapıyorum, hem de bal işiyle ilgileniyorum. Aile işletmesi olarak yönetiyoruz. 50 arıyla başladık, şu anda 200 arımız var. Bu yıl 3. yılımız. Pazarlamayı da kendi yakın çevremiz üzerinden yapıyoruz. İl dışına da ürünlerimizi vermek istiyoruz. Bunun için işletmeyi büyütmek ve pazar ağımızı genişletmek hedefimiz."
-KORONAVİRÜSE GÖRE PROJE GELİŞTİRDİK
Demircan, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu'nda da gündeme aldıkları projeleri şöyle anlattı: "Benim Kadın Girişimciler Kurulu'yla tanışmam, bir önceki başkanımızın davetine dayanıyor. O çok aktif olduğumu görünce, 'Burada olmalısın' dedi. Bana da cazip geldi. TOBB'un Ankara'daki eğitimleri ve toplantılarına katıldık, bu süreçler bize birçok şey kazandırdı. Böylece 6 yıldır TOBB ailesindeyim, 3 yıldır da kurulun başkanlığını yapıyorum. Kadın istihdamını artırmayı en önemli hedef olarak belirledik. Şu anda tüm dünya koronavirüse odaklanmış durumda. Baktığınızda viral hastalıkların tamamı da hayvanlardan insanlara geçiyor. Biz de 'kırsaldaki kadınlarımıza el dezenfektanı ürettirelim' diyoruz. Bu projeyi odamız üzerinden Serhat Kalkınma Ajansı'na sunmak istiyoruz. El dezenfektanı için hammadde ve gerekli ekipmanı sağlayacağız. Kadınlarımız üretecek, biz pazarlayacağız. Ağrı merkez ve ilçelerde 594 köyümüz var. Bunların tamamına ilk aşamada ulaşmamız mümkün değil. Bunun için pilot köyler seçeceğiz. Merkeze yakın köyler olacak, en az 200 haneye ulaşmak istiyoruz. Önümüzdeki yıl faaliyete geçmek istiyoruz."
-EĞİTİMLER DE VERDİK
"Bunun dışında koronavirüs dezenfeksiyon kabin üretimleri için saha araştırması yapıyoruz. Bir kriz masası oluşturup imkanları araştıracağız. Ayrıca eğitim programlarımız var. Kızkardeşim projesiyle, Habitat Derneği'ni Ağrı'da misafir ettik. Internet güvenliğiyle ilgili eğitimler verdik, bunların sonucunda sertifika verdik. Şimdi yine telekonferans üzerinden eğitimler vereceğiz. Finansal okur yazarlıkla ilgili çalışmalarımız oldu, nasıl bütçe oluşturacakları, nasıl harcayabilecekleri konusunda bir bilinç kazandırmak istedik.
-NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?
Nazan Alparslan: Dört yıldır, bir şirkette mühendis olarak çalışıyorum. Jeoloji mühendisiyim. Aslen Ağrılıyım, üniversite için Batman'a gittim ve memleketime geri döndüm. İlk aşamada genç girişimcilerle başladım sonrasında kadın girişimci kuruluna geçtim. Geçen yıl ilk kez kendi şirketimi kurma girişiminde bulundum. Ancak şartlar nedeniyle, şimdilik vazgeçmek zorunda kaldım. Hedefim önümüzdeki dönemde tekrar kendi işimi kurabilmek ve girişimci olabilmek.
Arife Gül: 1 Aslen sigortacıyım. Öncesinde ise ev kadınıydım. Ev kadınlığından sıkılınca, bir işyerim olsun diye yola çıktım. Piyasada ne iş yapabileceğime bakarken, bir arkadaşımın tavsiyesiyle sigorta eğitimleri ve sertifikalar aldım. Benim başladığım dönemde hiçbir kadın yoktu bu sektörde. Sektöre gireli 15 yıl oluyor. Eşim de çok destek oldu. 'Bu işi nasıl yapacaksın' diyenler oldu, ama bu eleştirilere kulaklarımı tıkadım. Doğu Anadolu'daki ilk kadın sigortacıyım. Aynı zamanda Doğubeyazıt Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlığı da yaptım. Siyasetle uğraştım. Bizim coğrafyamız zor ama ben Doğubeyazıt'ın ilk kadın girişimcisi oldum. Çevremdeki birçok arkadaşım da kendi işyerini açtı. Bizden sonra odada görev almaya başladılar, ticarette aktif oldular. Bu anlamda etkimiz oldu. Aynı zamanda Doğubeyazıt Ticaret ve Sanayi Odası'nda ve Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası'nda birçok çalışma yürüttük. Kadın girişimcilere yönelik eğitimler verdik.
Melike Yazıcı: ' Jeoloji mühendisiyim. Üniversiteyi Aksaray'da okudum. Daha soma kendi memleketime, Ağrı'ya döndüm. Burada çalışabileceğiniz bir şirket yok. Bu da insanı girişimci olmaya itiyor. Mühendisler kendi ayaklan üzerinde duruyor. Ben de 'madem yöntem bu' deyip yola çıktım. Kendi şirketimde mühendislik çalışmalarını yürüttüm, ihalelere katıldım. 2014 Eylül ayında şirketimi kurdum. Her şeyimi kendim yaptım. Hatta KOSGEB destekleri olduğunu öğrendim, ama meğer şirketi kurmadan önce başvurmak gerekiyormuş, o nedenle ondan da yararlanamadım. Ailemizin tanışı bir mühendis bu süreçte yardımcı oldu. Ailem de manevi destek verdi. Girişimcilik sertifikaları aldım. Ancak son aylarda ekonomik koşullar ve bebeğimin olması nedeniyle bir süre ara verdim. Şu anda 3.5 aylık bir erkek bebeğim var. Her şeye karşın bu sürecin bana çok şey kattığım düşünüyorum. Eşim de iş güvenliği uzmanı, onun da kendine ait bir şirketi var. Girişimciliğin insan gelişimine çok katkı veren ve her gün yenilenen, her gün öğreten dinamik bir süreç olduğunu düşünüyorum.