Konuşmasında, şehirlerin yaşayan birer canlı organizmalar olduğunu ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Bizler açısından önemli olan, bu canlı organizmayı nasıl yönlendiriyoruz. Şehirlerin yönetiminde “Siyaset üstü bir iş olmaz. Şehrin, insanın ve ülkenin bir siyaseti vardır. Bizler, öncelikle şehrin siyasetini oluşturmalıyız. İhtiyacımız nedir, neler yapmamız gerekiyor. Bunları belirlemeliyiz. Şehrin siyasetini birlikte görüp, planlama ve uygulamaları buna göre yapabiliyorsak başarılı oluruz” diye konuştu.
ŞEHİRLERİN CANLI ORGANİZMA OLDUĞU GÖZ ARDI EDİLEMEZ
Bursa Akademik Odalar Yerleşkesinde düzenlenen “Dönüşen Kentler, Değişen Yaşamlar” konulu panelde konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, gerçekleştirdikleri kentsel dönüşüm çalışmaları ve şehre değer katan vizyon projeler hakkında bir sunum yaptı. Kentsel Dönüşüm konusunun söylem olarak hoş ancak, uygulama konusunda nahoş bir konu olduğunu ifade eden Başkan Dündar, “Kentsel dönüşüm konusunu herkes çok sever. Konuya keyifle, zevkle girer. Ortaya farklı farklı görüşler çıkar. Şehirler bir defa yaşayan canlı bir organizmadır. Bu canlı organizmayı nasıl yönlendiriyoruz, burası çok çok önemli. 30 yıl önceki Bursa ile bu günkü Bursa arasında şehircilik, mimari ve yoğunluk olarak çok fark var. 30 yıl sonrasıyla günümüz arasında da çok büyük fark olacaktır. Bu gün burada bu işin ehli insanlar olarak buna müdahale edebilir miyiz? Ortaya bir sonuç koyabilir miyiz? Nerede ve nasıl müdahale ederiz? İnşallah bu çalıştayda ortaya böyle bir sonuç çıkar. Bunu yaparsak, şehirle ilgili bir vizyon koyarsak başarırız” dedi.
“KUSUR YEREL YÖNETİMDE Mİ, YAPANDA MI?”
Yerel yönetimler tarafından şehircilik, kentsel dönüşüm ve mimari yapılaşma konularında gerçekleştirdikleri projelerin, en çok eleştirilen projeler olduğuna değinen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Mimarlar Odası Genel Başkanımız da öz eleştiri dedi. Hatalı yapılaşmalardan bahsetti ve 290 küsür davayı kazandık dedi. Peki bu yapılaşmalarda kim var? Bu şehrin planlamasında, mimarisinde, yapılaşmasında kimler var? Siz değerli mimar arkadaşlar varsınız. O zaman neden yanlış yapıyoruz da bu kadar dava açılıp kazanılıyor. Bunun ortaya konması lazım. Turgay Erdem başkanımız söyledi; ‘Ben de bu odadan geliyorum ve yerel yönetimin başındayım. Bütün sıkıntılar yerel yönetimin başına geliyor’ dedi. En zayıf halka yerel yönetim. En zor yer burası. Herkes istediğini yapacak, sonra vuracak abalıya. Yerel yönetime. Şunu dikkatinize çekmek istiyorum. Oturma izni almaya gittiğimizde, ilk gün aldığı ruhsatla oturma izni alan bir tane bina var mı? Yok. Burada bu kusur kimin, sorun nerede. Yerel yönetimde mi, bu işi yapanda mı? Bu noktalarda da özeleştiri yapalım. Kendi içimizde de özeleştiri yapalım” diye konuştu.
Türkiye Mimarlar Odası Genel Başkanı Deniz İncedayı’nın konuşmasında, oda olarak siyaset üstü kabul edilmeleri gerektiği şeklindeki ifadesine de değinen Başkan Mustafa Dündar, “Siyaset üstü bir iş olmaz. Şehrin siyaseti vardır, ülkenin siyaseti vardır, insanın siyaseti Maksibet vardır. Bizler öncelikle şehrin siyasetini oluşturmalıyız. İhtiyacımız nedir, neler yapmamız gerekiyor ve bunları nasıl uygulayacağız. Biz eğer şehrin siyasetini görebiliyor ve uygulamalarımızı buna göre yapabiliyorsak başarılı oluruz. Yoksa, bu benim siyasetim diyorsak, başarılı olmamız çok zor” dedi. Şehrin ve vatandaşların ihtiyacını karşılayacak güzel projeler de olsa, yapılan işlerle ilgili açılan davalar sonucu çalışmaların durdurulması ya da bir şekilde iptal ettirilmesi durumunda kaybedenin yine o kent ve ülke olduğuna vurgu yapan Başkan Dündar, “Dolayısıyla konulara bu yönleriyle bakmamız lazım. Şehri planlarken bizim ihtiyacımız nedir. Kamuda yada özel sektörde olsun, bir bina yapıyoruz, 10 yıl sonra ihtiyaca cevap vermiyor. Bir proje gerçekleştiriyoruz, 3-5 yılda eskiyor. Bunu irdelemek, çözmek lazım” diye konuştu.
“MİMAR, YAŞADIĞI ŞEHRİN KÜLTÜRÜNÜ BİLMELİ”
Mimarlık mesleğinin çok önemli bir meslek olduğunu ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Ancak, mimarlık sadece çizim demek değil. Mimar, yaşadığı şehri, kültürünü, geçmişini bilecek, O şehirdeki insanların tarihini bilecek, dinini, diyanetini bilecek. Bir mahalleye bir şey yapıyorsa o mahallenin kültürünü bilecek. Bunları bilmeden bir iş yapılıyorsa, sonuç başarısız oluyor. Şimdi oturduğumuz yerden yüksek binaları eleştiriyoruz. Ama, biz bunları kimseye sormadan dışarıdan alıp getirdik. Kominizmin sosyal bloklarını getirip diktik. Ya da sosyetenin villasını, bağ evini alıp getirdik. Kimse vatandaşa ne istiyorsun diye sormadan, sen burada yaşayacaksın dedi aslında. Sonuç olarak bizim kültürümüze uymayan bir mimari çıktı ortaya” ifadelerini kullandı.
“AĞAÇ VE HAYVAN HAKKI İNSAN HAKKININ ÖNÜNE GEÇTİ”
Dünyada her şeyin insanlar için olduğuna vurgu yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Günümüz dünyası öyle bir yere geldi ki, ağaç hakları, hayvan hakları, insan haklarının önüne geçti. Bir ağaç keser bin tane dikersin. Eğer insanı merkeze koymuyorsan orada ne hayvan olur, ne ağaç olur” diye konuştu.
“KANAL İSTANBUL’UN YAPILMASI ŞART”
Mimarlar Odası Genel Başkanı Deniz İncedayı’nın Kanal İstanbul eleştirilerine de cevap veren Başkan Dündar, “Bazı konulara moda tabirler kullanarak şehrin siyasetinin önüne bunları koyuyorsak, ülke siyasetinin önüne koyuyorsak burada sıkıntı vardır. Hocam, Kanal İstanbul için çok hayati çevre sorunu olan bir proje ifadelerini kullandı. Boğaz dünyanın incisi, İstanbul Boğazı’ndan 50 yıl önce geçen gemilerle, bu gün geçen gemileri kıyasladığınız zaman, çok çok acil çevre sorunu ortaya çıkar. Bu proje gibi projelerle bu sorunu çözmüş olursunuz. Boğazdaki insanların, İstanbul’daki o gerdanlığın yaşayabilir kalması için bu tür projeler şarttır” dedi.