Aranıza mesafe koyun
Dünyada herkesin zihninde “Koronavirüs bana veya yakınlarıma da bulaşırsa? ” sorusunun olduğunu belirten, Medicana Bursa Hastanesi Klinik Psikoloğu Begüm Derici Ülker, bu endişelerin yarattığı stresli ruh halinden basit önlemlerle korunmanın mümkün olduğunu söyledi.
Dünya nüfusunun neredeyse tamamının zihninde “Koronavirüse yakalanırsam? ” “Ya koronavirüse yakalandıysam? ”, “ Ya taşıyıcı olursam? “, “Ya taşıyıcı olduysam? “, “Ya birine zarar verirsem? “, “Ya tedbirlerim yetersizse?” gibi kaygıya sebep olan düşünceler olduğunu belirten Özel Medicana Bursa Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Begüm Derici Ülker, “Belirsizlik çoğu zaman kaygı vericidir. Netlik isteriz, bilmek isteriz. Bunun için zaman, para ve enerji harcarız. Aslında bu çaba zaman zaman sonuç verir. Teknoloji sayesinde merak ettiğimizi anında internete sorarak öğrenmek, kim nerede, en son ne zaman çevrimiçi olmuş gibi. Hayatın en temel gerçeklerinden olan belirsizliği bertaraf etmek için var gücümüzle çalışırız. Şimdi tüm insanlık olarak minicik bir virüsün oluşturduğu belirsizlikle mücadele veriyoruz. Ancak mücadelenin işlevsel olan kısmı bilimsel araştırmalar ve tıbbi müdahaleler iken işlevsiz olan kısmı ise zihnimizin içinde olandır. Düşüncelerimi fark edersem bana gönderdiği mesajı duyabilirim. Mesela “Ya koronavirüs bana bulaşırsa? ” yerine “Az evvel aklımdan ya koronavirüs bana bulaşırsa düşüncesinin geçtiğini fark ettim kalıbını kullanarak düşünceyle aramıza mesafe koyabiliriz. Zihnim beni uyarıyor çünkü beni korumak istiyor. Madem öyle, şimdi sıra korunmak için gerekli olan tedbirleri alıp almadığımı gözden geçirmekte. Bu adımı gerçekleştirdikten sonra önümde iki seçenek vardır. Birincisi her şeyi yapmış olmak, eğer yaptıysam artık güvenle arkama yaslanabilirim. İkincisi ise henüz yapmadığım maddeler olduğunu fark etmek, o zaman önce onları tamamlayıp sonra rahatça arkama yaslanabilirim.” dedi.
Zihnin gün içinde defalarca uyardığını ve her defasında bu uyarıları fark edip bu basamakların tekrarlanabileceğini belirten Ülker, “Tüm bunları kaygımı yönetmek, süreci daha rahat bir şekilde geçirmek için yaparken, bir taraftan da kendimi tanıma fırsatı bulabilirim. Peki, bu nasıl mümkün olacak? Şöyle ki, zihnimiz bir konuda endişe ediyorsa, işte orada bizim için değerli olan bir şeyler var demektir. Mesela, sağlık, güvenlik, sevdiklerimin sağlığı değerlerimin içerisinde ön sıralarda yer alabilir. Benim için neyin veya nelerin değerli olduğunu keşfetmeye başladığımda hayatımı değerlerim doğrultusunda kurma fırsatı ortaya çıkar. Bu günler bitecek, ne zaman ve nasıl bilmiyoruz. Ancak şüphesiz ki bu süreç bizleri dönüştürüyor, dönüştürmeye de devam edecek. Ya kaygılarımızdan ve korkularımızdan kaçarak devam edeceğiz ya da onları neyi önemsediğimize dair birer rehber olarak görüp, kendimizin peşine düşeceğiz” diye konuştu.